Wednesday, 8 June 2016

TAKSİM PROJESİ

1) Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi nedir? 

Proje, Taksim Meydanı’ndaki araç trafiğini yapılacak tünellerle yer altına indirmeyi ve meydanı tamamen yayalaştırmayı amaçlıyor. 16 Eylül 2011’de İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edilen proje, 4 Ocak 2012’de Anıtlar Kurulu tarafından aynen onaylandı. İhaleyi kazanan Kalyon İnşaat çalışmalara başladı.

2) Proje kapsamında neler yapılacaktı?

Meydan yayalaştırma projesi ile Tarlabaşı Bulvarı–Cumhuriyet Bulvarı araç trafiği yer altına alınacak, otobüs ve duraklar meydandan kaldırılacaktı. Yani artık meydana hiçbir araç giremeyecekti. Tarlabaşı'ndan gelen araçlar kesintisiz bir şekilde Harbiye, Taşkışla, Dolmabahçe yönüne gidebilecekti.
Taksimde durak yapan transit geçen hatların hepsi Tarlabaşı Bulvarı ve Cumhuriyet Caddesi’ni kullanacaktı. Bu sebeple araç altgeçidi içinde 2 şeritli olmak üzere otobüs durakları inşa edilecekti. 14.675 metrekare de araç altgeçidi yapılacaktı. Altgeçitlerin toplam uzunluğu ise 1.131 metre olacaktı.
Cumhuriyet Caddesi üzerinde Tarlabaşı-Harbiye yönünde 400 metre, Harbiye-Tarlabaşı yönünde 320 metre uzunluğunda tek tünel yapılacaktı. Tünel altgeçidinde otobüsten inen yolcular Taksim metrosu ve fünikülere direkt olarak bağlanabilecekti.Metro çıkışları ise İstiklal Caddesi kenarlarına çekilecekti. Bölgedeki binalar da aslına uygun restore edilecekti. Böylece Taksim, yaklaşık 98.000 metrekarelik yayalaşmış bir meydana sahip olacaktı. 





3) İlk projede meydan alanı nasıl kullanılacaktı? 

Proje kapsamında, Taksim Meydanı’nda bulunan Gezi Parkı’nın yerine, 1806’da 3’üncü Selim döneminde inşa edilip, 1939’da İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından yıktırılan Topçu Kışlası yeniden inşa edilecekti. 19. yüzyıl boyunca askeri kışla olarak kullanılan yapı, 31 Mart Vakası'nda ittihatçı güçlerin karşısında ayaklanmayı destekleyince cezalandırılarak boşaltılmış, 1. Dünya Savaşı sırasında, orta avlusu futbol sahası olarak kullanılmıştı.
Yeniden yapılacak Taksim Topçu Kışlası oturum alanı, Cumhuriyet Caddesi tarafında 153, Tak-i Zafer Caddesi tarafında 188, Metehan Caddesi tarafında 152, Asker Ocağı Caddesi tarafında ise 189 metre olacaktı. Yeşil alan dahil olmak üzere 28.900 metrekarelik bir alanı bulunan kışla 3 katlı projelendirilecekti. Normal bir apartman dairesiyle karşılaştırıldığında yeni yapılacak kışlanın yüksekliği 5 katlı, kulelerin yüksekliği ise 10 katlı bir apartmana denk geliyordu. Kışla, Gezi Parkı'nı tümüyle çevreliyordu. Ortasına da buz pisti yapılacaktı. Bu da Gezi Parkı'nın tamamen ortadan kalkması anlamına geliyordu.
Kışlanın içinde ve çevresinde neler olacağı konusunda nihai bir bilgi bulunmuyor ancak şunlar konuşuluyordu: Rus-Hint tarzı karışımı kışla, kültür merkezi ve sanat galerisi olarak hizmet verecekti. Zemin katta 10'dan fazla dükkan kafeterya, beş dükkan kitapçı, bir dükkan da sanat galerisi olarak belirlenmiş durumdaydı. Üst kat ise müze/sergi alanı olarak tasarlanmıştı. Kışlanın bahçesi yeşil alan olarak korunacaktı. Yapının bazı bölümlerinde 3, bazı bölümlerinde ise 2 bodrum vardı. 3 bodrum kat olan yerde bir kat otopark olarak tasarlanmıştı. Bir diğer iddia ise, kışlanın içinde buz pateni sahasının bulunacağı yönündeydi... 

4) Koruma Kurulu’nun aldığı karar nedir? 

İstanbul 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, ilk olarak Gümüşsuyu Caddesi-Mete Caddesi-Sıraselviler Caddesi için önerilen dalış tünellerini iptal etti. Cumhuriyet-Tarlabaşı Caddesi tüneli ise onaylandı. Ancak kurul, ihaleyi kazanan Kalyon İnşaat yetkililerine projeye başlayabilmeleri için müze arkeologlarının alanda el yordamıyla sondaj kazıları yapması gerektiğini anlattı. Kazılar sonucunda kültür varlığına rastlanıldığı takdirde kazı alanının genişleyeceği ve iş makinesinin girmesine kazı bitene kadar izin verilmeyeceği açıklandı. Bu da sekiz ayda bitirilmesi öngörülen çalışmanın daha uzun sürede, hatta yıllarca sürebileceği iddialarına yol açtı.
Kazılar sırasında meydandan arkeolojik kalıntı çıkması muhtemel. Zira, su mahzeninin arkasında bulunan ve Kasımpaşaspor tarafından işletilen otopark alanında 2000 - 2001 yıllarında yapılan kazılarda Ceneviz mezarlarına rastlanıldı. Mezarlığın otopark ve proje alanını da kapsayarak Talimhane’ye doğru devam ettiği düşünülüyor. Atatürk Kültür Merkezi yapılırken de 5’inci yüzyıla ait lahitler bulunmuştu. 

5) Projeye kimler karşı çıktı? 

Projeye; muhalif partiler, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Taksim Dayanışması Platformu, İstanbul Serbest Mimarlar Derneği ve daha pek çok sivil toplum kuruluşu, sendika, oda, parti ve birey karşı çıktı.
Taksim Dayanışması Platformu, TMMOB'un organize ettiği ve aralarında sendikalar, odalar, siyasi partiler de olmak üzere 77 demokratik kitle örgütünden oluşuyor. Platform üyeleri, her gün akşam saatlerinde Taksim Metro çıkışında eylem düzenledi.
Projeye eleştiri yöneltenlerden biri de projeyi hazırlayan Mimar Halil Onurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına projeyi hazırlayan Onur, "Meydan keşke bir yarışmayla tasarlansaydı. Bu bir fikir projesidir, nihai değil. En yakın zamanda meydanda bir sergi açarak maketi, projeyi, tüm belgeleri paylaşacağız" dedi.
Diğer yandan, tüm projeye değil ancak Gezi Parkı’nın yerine Topçu Kışlası’nın yapılıyor olmasına bir tepki de hükümet kanadından geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kışla yapılmasına karşı çıkarak "Madem demokratikleşme, sivilleşme çağındayız bir başka yapıyı başka bir şekilde yakalayalım. İstanbul’un artık bir alışveriş merkezine ihtiyacı yok. İstanbul’un kültür merkezine, sanat merkezine, sergi merkezine ihtiyacı var. Asıl önemlisi İstanbul’un büyük alanlara ihtiyacı var” dedi. 

6) Projeye karşı çıkılmasındaki neden nedir? 

Projeye karşı çıkanların eleştirileri "Bu, Taksim'i insansızlaştırma projesidir" noktasında birleşiyordu.


Taksim Dayanışması, projeyle ilgili şu soruları soruyor: "Ağaçlar neden işaretleniyor? Gezi Parkı afetlerde toplanma alanımız değil mi? Tünel trafik çözer mi? Yayalaştırma mı? Ayrıştırma mı? Esnaf haberdar mı? Semt dernekleri haberdar mı? Uzmanlar haberdar mı? Kültür Sanat Kurumları haberdar mı? Proje nedir? Detayları nerede? Proje kime yararlı? Proje kime zararlı? Projeyi kim yaptı? Ne zaman yaptı? Ne zaman güncellendi? Hangi şehirler, hangi çözümler örnek alındı? Şehir merkezlerinde artık tünellerin tercih edilmediği biliniyor mu? Stratejik analiz nerede? Etki değerlendirme analizi nerede?” 
Taksim Yayalaştıma Projesi’ne karşı çıkanlar şu maddeleri gündeme getiriyor:
• Gezi Parkı’nın Topçu Kışlası’na dönüştürülmesi sırasında birçok ağaç kesilecek ve zaten sınırlı olan yeşil çevre tamamen yok olacak.
• Mimar ve çevre planlamacıları gibi bilim insanlarından ve STK’lar, üniversiteler, yerel yönetimler ve derneklerden görüş alınmadı. Taksim; etrafında yaşayanları, iş yeri sahipleri ve ziyaretçileriyle birlikte ele alınarak planlanmalıydı.
• Ulaşım planı ve meydan düzenlemesi ayrı ayrı değil bir bütün olarak
tasarlanmalıydı.
• Trafik yer altına indirilerek trafik sorunu çözülmeyecek, tersine tünellerde trafik sıkışıklığı artarak daha uzun kuyruklara neden olacak.
• Proje kapsamında yapılacak tünellerden sonra yayalar meydana ulaşmak için iki metrelik kaldırımlarda yürümek zorunda kalacak.
• Acil durum, itfaiye-ambulans çözümleri mevcut değil.
• İnşaat süresince iş yapamayacak olan esnafa çözüm üretilmedi. 

7)-Trafiği yerin altına almak, sorunu çözecek mi? 

İBB: Projeye başlamadan önce etki alanı ve çevresinde trafik hacmini tespit etmek için kapsamlı bir çalışma yürüttük. Buna göre, dokuz ayrı noktada taşıt sayımı yapıldı. Hazırlanan simülasyonlarla çalışma bittikten sonra sistemin nasıl bir rahatlama sağlayacağı sorusuna da yanıt arandı. Sonuç trafiğin yeraltına alınmasıyla trafik akım hızının yaklaşık olarak yarı yarıya artacağı yönünde. Yani Taksim Meydanı projesi sadece yayaları rahatlatmakla kalmayacak, trafik akımını hızlandırarak, gecikmeleri azaltacak ve seyahat sürelerini de kısaltmış olacak. 
HALİL ONUR: Tek dalış tünelinin taksim trafiğinin sorununun çözümüne katkıda bulunacağı kanatindeyiz.
KORHAN GÜMÜŞ: Dünyada tercih edilmeyen eski bir model bu. Güvenlik sorunları, görsel kirlilik, kentsel estetik ve yaşam kalitesine olumsuz etkisi olan demode bir yaklaşım. Meydandaki trafiği aşağı almak çözüm değil. 


8)Gezi Parkı eyleminde neler yaşandı?

27 Mayıs – Gezi Parkı’nın duvarının 3 metrelik kısmı gece 22:00’de yıkıldı. 5 ağaç söküldü. Taksim Dayanışması üyeleri iş makinalarının önüne geçerek yıkımı engelledi. 50 kişi parkta çadır kurarak sabaha kadar nöbet tuttu…
29 Mayıs -Polisler sabah 5:00’te parkta yatanlara müdahale etti. Belediye zabıtaları çadırları yaktı.  İnşaat ekibi tekrar yıkıma başladı. – 3. Köprü’nün temel atma töreninde dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan, “Kışlayı da yapacağız AKM’yi de yıkacağız” dedi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Gezi’ye gitti. Sırrı Süreyya Önder gaz bombası ile omuzundan yaralandı, Sezgin Tanrıkulu hastanelik oldu. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

1 Haziran Protestocular Boğaziçi Köprüsü’nden yürüyüşe geçti. Polis Beşiktaş`ta gazla müdahaleye yaptı. CHP Kadıköy’de yapacağı mitingi Taksim’e aldığını açıkladı. Başbakan Erdoğan, Taksim’i CHP’ye açmak zorunda kaldı. Polis Taksim’den çekildi. Kalabalık  kitleler Taksim’e aktı. – Gezi’ye destek eylemleri tüm şehirlere yayıldı. Polisin müdahalesi çok sert oldu. Ethem Sarısülük, Ankara Kızılay’da polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından başından vuruldu.
2 Haziran – Erdoğan, göstericilere “birkaç çapulcu” dedi. Taksim’e cami de yapılacağını açıkladı. İçki içenlerin alkolik olduğunu ilan etti. Kışla’nın yapılacağını, içinde kültür merkezi, AVM ve rezidanslar olacağını tekrar açıkladı. – Gece başta İstanbul olmak üzere İzmir ve Ankara’da polis şiddeti tavan yaptı. Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nin eylemcilerce revire çevrilmesi ve ardından camide içki içildiği iddiası gündeme geldi. – Polis 1300’den fazla kişiyi gözaltına aldı. – Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’deki eylemlerde sivil polislerce komalık edilene kadar dövüldü. 
3 Haziran -Haftasonu yaşanan olayların ardından pazartesi sabahı açılan borsa günü yüzde 10,47’lik son 10 yılın en büyük düşüşüyle kapadı. – Gece Dolmabahçe ve Beşiktaş’ta polis müdahalesi sürdü. Erdoğan Fas Gezisine çıkmadan önce, “Evinde zorla tuttuğumuz yüzde 50 var” dedi. -Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olayları sakinleştirmek için taraflarla görüşmeye başladı. – Ankara’daki olayların 4. gününde eylemciler birçok yolu kapattı, bazı belediye otobüslerini ateşe verdi. İstanbul Ümraniye’de aracını eylemcilerin üzerine süren bir kişi Mehmet Ayvalıtaş’ı ezerek öldürdü. -Antakya Armutlu’da Abdullah Cömert protestolar sırasında kafasına gelen kurşunla hayatını kaybetti.
4 Haziran – Taksim gündüzü sakin geçirirken, akşam olaylar büyüdü. Taksim’den yürüyüşe geçen bir grup Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne girmek istedi. -Denizden gemilerle getirilen polisler, Dolmabahçe’ye içerden destek vererek göstericileri durdurabildi. – Ankara Güvenpark’ta gündüz sakin geçen eylemler akşam çatışmaya dönüştü. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. 

6 Haziran – Taksim de protestolar devam etti. Başbakan Erdoğan, Tunus’ta konuştu ve Arınç’ın referandum açıklamasını yalanlayıp projeden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
8 Haziran  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Gezi’ye alışveriş merkezi, otel ve rezidans yapılmayacağını, kent müzesi olabileceğini açıkladı. – Melih Gökçek Ankara’ya geçecek Erdoğan’a karşılama töreni yapılması için twitter üzerinden kampanya başlatıldı. – AKP 15 ve 16 Haziran’da sırasıyla Ankara ve İstanbul’da iki büyük miting yapacağını açıkladı.

11 Haziran – Polis sabah erken saatlerinde Taksim Meydanı’na müdahale etti. Barışçıl alanda kalan gösterilerde ilk kez molotof kullanıldı. – Polis Taksim Meydanı’nı boşaltıp, Taksim anıtı ve AKM başta olmak üzere çevreye asılan tüm flama ve pankartları temizledi. – Akşama doğru başayan ve sabaha kadar devam eden şiddetli çatışmalar yaşandı. CNN ve BBC gibi pek çok uluslararası yayın kuruluşu olayları canlı vermeye başladı. – BM, ABD ve Uluslarası Af Örgütü ve bazı ülkelerden orantısız güç kullanılmaması çağrıları geldi. 
13 Haziran – Ülke genelinde protestolar sürerken, Erdoğan yeniden sertleşti. Avrupa Parlementosu eylemlerdeki şiddet için Türk hükümetini kınarken Erdoğan bu kararı tanımadığını belirtti. Bununla birlikte parkın akıbeti için referandum yapılabileceğini söyledi.
14 Haziran – Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile ikinci kez bir araya geldi. – Ankara Numune Hastanesi’nin 14 gün yoğun bakımında kalan Ethem Sarısülük hayatını kaybetti. 
15 Haziran – Erdoğan, Ankara’daki “Milli İrade’ye Saygı” mitinginde “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir” dedi. – Taksim Dayanışması, Erdoğan görüşmesinden sonra alınan karar gereği direnişin sadece Taksim Dayanışması çadırında sürdürüleceği, park ve çevresindeki diğer çadırların, flamaların ve bayrakların indirileceğini açıkladı. Saat 16:00’da bu karar uygulandı, çevredeki barikatlar temizlendi. – Saat 17:30 dan itibaren polis Park’daki göstericilere dağılmaları yolunda anons yapmaya başladı. Saat 20:50’de göstericilere müdahale başladı; ve kısa sürede polisler Gezi Parkı’na girdi. – Yaklaşık 1000 işçi flamaları, çadırları ve kamyonlarca çöpü gece boyunca topladı. – Taksim ve Gezi’nin boşalmasının ardından protestolar Harbiye, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı’nda yoğunlaştı. – Gezi Parkı o günden sonra eylemcilere kapatıldı.
16 Haziran – Gece yarısından itibaren gösteriler yoğunlaştı. İlk kez polis kuvvetlerine ek olarak Jandarma ekipleri de göstericilere Divan Oteli ve çevresinde müdahale etti. – Sabaha kadar İstanbul’un değişik yerlerinde çatışmalar sürdü. – Başbakan Milli İrade’ye Saygı mitinglerinin ikincisini Kazlıçeşme’de düzenledi. Mitingteki katılım sayısı tartışmalara neden oldu. – 15 yaşındaki Berkin Elvan, Gezi eylemleri sırasında gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu komalık oldu.

17 Haziran – DİSK ve KESK genel greve gitti. Saat 16.00’da Taksim’e yürümek isteyen sendikalar öncülüğündeki gruba polisin müdahalesi sert oldu. – Protestolar İstanbul’da daha pasifist eylemlere dönüştü. Erdem Gündüz, AKM önünde protesto için konuşmadan “Duran Adam” eylemini başlattı.
 18 Haziran – Başbakan sert üslubunu sürdürdü, polisi daha da güçlendireceğini ve eylemlerde polisin çok başarılı bir demokrasi sınavı verdiğini, şiddet uygulayanların terörist ve anarşist gruplar olduğunu söyledi. Protestolar sürdü.
20 Haziran – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 30 Mayıs’ta yanan çadırlar için çadırları yakan zabıta memurları adına özür diledi ve bundan sonra bir durağın yerini değiştirirken bile halka danışacaklarını açıkladı.
21 Haziran Mersin, Ankara, İzmir gibi pek çok ilde gösteriler devam ederken, duran adam eylemleri de hız kesmeden sürdü.
23 Haziran – Sabahın erken saatlerine kadar Taksim çevresinde ve Ankara’da gösteri, polis müdahaleleri ve çatışmalar devam etti.
24 Haziran – Başbakan polis akademisinde yaptığı konuşmada “Polisimiz destan yazdı” dedi. – Ethem Sarısülük’ü vuran polisin serbest bırakılması üzerine protestolar büyüdü, ancak çatışma yaşanmadı. – Obama, Erdoğan’ı arayarak 1 saat görüştü. Beyaz Saray, barışçıl gösterilere hoşgörü istendiğini açıkladı.
29 Haziran – Bir grup sanatçı, toplumda oluşan nefret söylemi hakkında “Kaygılıyız” başlıklı bir ilan yayınladı. – Taksim Dayanışması öncülüğünde Taksim’de toplanan grup, polisin biber gazı ve boyalı mermi kullandığı müdahaleyle karşılaştı, çok sayıda gözaltı gerçekleşti. 
2 Temmuz İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Gezi Parkı’yla ilgili yürütmeyi durdurma kararına karşı yaptığı itirazı da reddetti.
10 Temmuz Ali İsmail Korkmaz yaşamını yitirdi. 11 Temmuz 2013’de memleketi Hatay’da toprağa verildi.

10 Eylül – Antakya’da Ahmet Atakan, ODTÜ Ormanları’ndan yol geçirilmesini protesto ederken polis müdahalesiyle yaşamını yitirdi.
11 Mart 2014 – 269 gün boyunca komada kalan Berkin Elvan hayatını kaybetti. Berkin, hayata gözlerini yumduğunda 15 yaşındaydı ve 16 kiloya düşmüştü.


No comments:

Post a Comment